space
  En İyi Fıkralar
 

Kabak tarlası  
Askerlerle birlikte,Temel bos bir arazide mayin olup olmadigini kontrol ediyorlardi. Havadan düsman ucaklari gecmeye baslayinca, komutan emir verdi:

-"Hemen herkes donunu indirsin ve yüzüstü yere yatsin.Böylece Ucaklar burayi kabak tarlasi sanip devam eder giderler!" 

Bunun üzerine Temel:

-"Komitanim, sirtüstü yatsak, hiyar tarlasi sansalar olmazmi?"

 

Bankacı Aşk Mektubu

   
Günlük vaziyetine bakıyorum sevgilim

Vadesiz mevduat gibi güzelsin

Bana likiditem kadar yeterlisin

Sapma ne olur, gerçekleşen hedefimsin

Takipdeki krediler gibi peşindeyim

Bitsin artık kısa vadeli buluşmalar

Uzun vadeli kaynak ol, kal bende

Süper ol, sırdaş ol, dilersen repo ol

Hazine faizleri gibi sevdan var bende

Sana olan sevgim depasmanda

Spot kredi ol faizinle dön geri

Ah şu hedeflerim olmasa

Çoktan kapatırdım aşk kredini

Faiz dışı gelir yapar severdim seni

Hiç sevmiyorum vade sonlarını

Ayrılık günü gibi geliyor bana

Dayanamıyorum artık değişen kurlarına

Razıyım tam ol, çeyrek ol, yeter ki yat hesabıma...

 

Tiryakinin Günlüğü

 
Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet´in Kelebek ekinde sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı atıyorum.

SEKİZİNCİ SAAT

Sevgili günlük,
Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız normale dönüyormuş. İnanır mısın, bunu hissediyorum sanırım. Tamam, tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak için Teoman´ı aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adını taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu".
Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Yavşak işte, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde üç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten? Demek ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman itinden ne farkım kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz....

ONUNCU SAAT

Sevgili günlük,
Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim.

ON BİRİNCİ SAAT

Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım, oyalanırım.

ON ÜÇÜNCÜ SAAT

İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun."

ON DÖRDÜNCÜ SAAT

Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı, Teomanmış. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup kahkaha attı .Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı bekliyor demekki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman, görüşürüz bakalım. İlk işim sigara paketinin olduğu çöp torbasını evden atmak

ON YEDİNCİ SAAT

Sevgili günlük,
Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Hüseyin´e benzemeyeyim sakın?

YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT

Sevgili günlük,
Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman´ı aradım az önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından sözettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdeği alayım.

İKİNCİ GÜN

Sevgili günlük,
Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış. Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir kilo niye alıyorsun? Bundansonra o dükkanın önünden geçemem.

ÜÇÜNCÜ GÜN

Sevgili günlük,
Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor. Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim, kızın yanında arıza yapmasam bari...

DÖRDÜNCÜ GÜN

Sevgili günlük,
Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı çıktı. Neymiş, yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez hatunun yanına koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye başladım. Bir yandan da musakkayı yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden koşuyorum. Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını farkedince durakladım. Elimdeki tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not bıraktım, umarım arar.

BEŞİNCİ GÜN

Sevgili günlük,
Bu sabah İstikbal´den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin olup kaçtılar. İstikbal´i arayıp siparişi iptal ettim, Seray´ı var Mobella´sı var canım, banane yani...

ALTINCI GÜN

Sevgili günlük,
Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır yaptı. zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur fosur sigara imesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım. Ulan özlemişim be...

YEDİNCİ GÜN

Sevgili günlük,
Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel´da Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş.Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic´I açıyorum, zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanızı versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-ka-la-mı-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını biliyorsunuz eşşoğlueşşekler sizi be! Akşam arkadaşlarla bira içmeye gittik. Buinsanlarne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın oynar.Ulan zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı. Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığındanberi kilo aldın lan kocagöt" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman´a. Yapmasam iyiydi.

SEKİZİNCİ GÜN

Sevgili günlük,
Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok umurumdaydı lavuk. Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım, gerisini getirmek lazım.

DOKUZUNCU GÜN

Sevgili günlük,
Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi farkettim. Oysa sen bu dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyormusun, sevgilim beni terketti. Alçak kadın, Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak çekirdeğinin bokunu çıkardım, her tarafımda sivilce çıktı.

ONUNCU GÜN

Sevgili günlük,
İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden sözetmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var, şaşırırısın.

ON BİRİNCİ GÜN

Sevgili günlük,
Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine kazançlıyım yani...

ON İKİNCİ GÜN

Sevgili günlük,
Bugün gazetede Amerika´da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem öyle günde 10 tane Camel içebilirim.

ON ÜÇÜNCÜ GÜN

Sevgili günlük,
Sevgilimi ve Teoman´ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüşmek istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken koşturduğum sahneyi unutamıyormuş. Haklı kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarın akşam buluşmaya karar verdik.

ON DÖRDÜNCÜ GÜN

Sevgili günlük,
Teoman´la ocakbaşına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman´ın da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sana ne?

ON BEŞİNCİ GÜN

Sevgili günlük,
Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük, bir daha işim olmaz seninle.

 

Karısından Şikayet Eden Koca
   
Amerika da evli çiftler arasında yapılan bir araştırmaya göre, bakin bazı erkekler eslerinin nelerinden şikayet ediyor:


"Karım aşırı kilolu ama sorun bu değil sorun su: TV de maç seyrederken ne zaman cok onemli bir pozisyon olsa ekranın önünden geçeceği tutuyor!!"
*Howard, Dodge City, Kansas*

"Bir sabah kahvaltıyı kendim hazırlayıp ayağına kadar getirdim, onu mutlu etmek istedim....ama o çıldırdı: "Benim saat kaçta ne yiyeceğime sen nasıl karar verirsin!!!!" diye tepsiyi kafama fırlattı..."
*Ted, Wexford, Pennysilvania*

"Benim her şeyimde gözü var...ona bir suru kıyafet alıyorum ama o benim t-shirtlerimi giyiyor, bir suru çorabı var ama yatağa benim çoraplarımla giriyor, benim tras malzemelerimi kullanıyor hatta benim boxerlarımı bile giyiyor!!"
*Dave, Massachussets*

"Karım her şeyin listesini yapıyor alınacak şeyler, yapılacak isler, aranacak insanlar... bir şey listede yoksa ona yaptırmanın imkanı yok. Bir gün espri olsun diye listenin altına "kocamla sevişmek" maddesini ekledim...o günden beri günlük listesine yazmamışsa sevişmiyoruz"
*Nick, Washington*

"Çorba içişini taa öteki odadan duyabilirsiniz"
*Bruce, New Jersey*

"... Bir şeyi kafasına takti mi kafasında saatlerce senaryolar kuruyor, halledene kadar da kimseye rahat vermiyor. Tamam, tatilimizi ya da bu gün ne yiyeceğimizi planlamak önemli değil, ama evi dekore edeceğimiz zaman görmeliydiniz sürekli kafasında bir şeyler tasarlamaktan tam 2 gün 2 gece uyumadı, beni de altüst etti. Gecenin 3 unde sizi durtukleyip duvarlar krem rengi mi olsun bej mi diye soran birini dusunebiliyor musunuz?
*Jim, Minneapolis*


"... Karim azılı bir vejetaryen dışarıda yemeğe gittiğimizde etrafta et yiyen birileri varsa yanına gidiyor, ölü ineği nasıl yiyebiliyorsunuz?",
"Şu domuzu siz yiyesiniz diye öldürmeleri hiç içinize dokunmuyor mu?" diye milleti rahatsız ediyor"
*Miles, Los Angeles*"

... Karim çok çekici bir kadın, ama alışveriş tutkusu bir felaket... Sırf onun kıyafetleri için ikinci bir ev almamız gerekebilir. Hele ben önemli bir toplantıdayken telefon edip "sence mavi eteğimin üzerine beyaz bir kazak mı alayım yoksa mavi bir gömlek mi alayım" diye sorduğunda çok kızıyorum"
*Jim, NYC*

"Karim saçlarıyla çok uğraşıyor. Bir gün eve geliyorum, saçları siyah...2 gün sonra bir bakıyorum kızıl olmuş bir hafta sonra bakıyorum sarışın olmuş... Gerçek saç renginin ne olduğunu bile bilmiyorum"
*Cary, Seattle*

"Karim güzeldir ama kimse onu sahte sarışın sanmasın diye bacaklarını tıraş etmiyor..."
*Ned, Tucson, Arizona*

"... Takma kirpiklerinden nefret ediyorum... gecenlerde gazetenin üzerine düşmüş ve ben böcek zannedip terliğimle ezdim ödümü kopardı..."
*Gordon, Oklahoma *

"Karim pembe dizi hastası. Yalan Rüzgârında iki hafta önce ölen adam yüzünden hala yas tutuyor. Bir keresinde de dizide karisini aldatan adamı sokakta görünce üzerine yürümüş..."
*Archie, St. Louis*

"... Kızımız tip olarak bana benzedi diye yıllardır bana kin tutuyor"
*James, New Orleans*

"... Karim + ergenlik çağındaki 4 kızım birinin adet dönemi biter bitmez birininki başlıyor sonsuza kadar sürecek bir "adet öncesi sendromu"yla
yasamak zorundayım..."
*Everett, Arkansas*

"... Bizim 5 çocuğumuz var karımdan hiç bir şikâyetim yok, çünkü ne yaptığını izleyecek ne halim var ne de vaktim "

 

ön yüzü  
Başkan Bush'un yeni talimatı:
-Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkiliyi çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun ön yüzüne tükürmesi....."

 

foto  
Kaza yerinin etrafını önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı kalabalığı çevirmişti.. Gazetesine,iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen uyanık foto muhabiri çemberleri aşamayınca


"Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbanının oğluyum" diye bağırmağa başladı. Kenara çekilip yol verdiler.. Foto muhabiri yaklaştı. 

Arabanın önünde bir eşek yatıyordu. :-))))
 

uy paralar  
temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş , son celsede hakim delil yetersizliğinden temelin tahliyesine karar vermiş . temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime ; 
- uy cözünü sevdigumun hacim beyi , yani şimdi bu paralar penim oldu değil mu .....?


verdim ama  
Bizim Temel, bir tv kanalinda yarismaya katilir.
Kazandigi parayi eksik verirler.
Temel sebebini sorar.
E, oyle vergi kesiyoruz" cevabini alir.
Bunun uzerine Temel, avukata basvurur. Avakut ona Televizyonu mahkemeye ver der.
Aradan zaman gecer avukat yolda Temeli gorur, ona sorar.
Ula televizyonu mahkemeye verdin mi ? 
Temel cevaplar.
Verdim ama ertesi cün keri ketirdim oni... 
Insan yine de televizyonsuz yapamayi! sonradan geri aldımm onu

 

Mantıklı özür  
Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi görünce kaçabileceğini düsünüp basmış gaza.

Ancak polisi atlatamayacaginı anlayınca, pes edip çekmiskenara. Polis arabasından inmis bezgin, kızgın bir sesle:

Bana bak, çok yorgunum, üstelik keyfim de kaçık. Mantıklı bir özür söyle yoksa yaktım çıranı!
Kısa bir ara ve Sürücü demişki:
-Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada sizin aracınızın hızla beni takip ettiğini görünce, kaçtıgi polis, onu bana geri getiriyor sandım

 

Karşı Kaldırım  
Kayserilinin biri kaldırımda yürürken karşıdan gelene sormuş: "kardeş, karşı kaldırım neresi" diye adamda karşı tarafı göstererek "orası" emiş. Kayserili bu kez" olurmu abicim, oraya geçip soruyorum burayı göteriyorlar" demiş.

 

Süper Öğrenci  
Bi öğrenci üniversitefe ilk gününü yaşamaktadır.Kantinde yer bulamayınca prof. un masasına oturur.Bunu gören prof. 
-Olum öküzle kuş bi masada oturmaz. Öğrenci ;
-O halde ben uçuyorum. Hocası buna çok sinirlenir ve bu öğrencisine sınavda düşük not vermeyi düşünür.Sınav günü gelir ve ardından hoca kağıtları okur bakarki öğrencinin kağıdı hep doğru.Bunun üzerine sınıfta öğrencisini çağırarak ona ;
-Olum Yolda yürüyorsun karşına biriğnde akıl birinde para olan iki torba çıktı, Hangisini alırsın? Öğrenci;
-Hocam paralı torbayı alırım. hoca ;
-Ben olsaydım akıl olan torbayı alırdım der. Öğrenci de ;
-EEEE hoca çok doğal insanda ne eksikse onu ister. Hoca onun bu lafınada çok sinirlenir.Ve not defterine Öküz yazar.Bunu gören öğrenci ;
-Hocam not defterine imzanızı attınız ama halen notumu vermediniz der

 

 

Beyaz Ayı  

8 - 9 yaşlarında bir çocuk var, bu çocuğun en sevdiği şey yatak odasındaki dolaba girip oyuncak beyaz ayısı ile oynamak. 

Yalnız bu duruma annesi cok kızıyormuş çünkü kocası yokken sevgilisini eve getiriyormuş. 

Yine bir gün annesi sevgilisi ile dışarıda iş üzerindeyken çocuk dolapta beyaz ayısı ile oynuyormuş... Bu sırada kadının kocası gelmiş kapı çalınmış, kadın panik ile adamı dolaba sokmuş.. 

Bu sefer kocasıyla dışarda sevişmeye başlamışlar.

Bu sırada içerde çocuk ve adam karşı karşıya oturuyorlar.. bir süre sonra 

* Amca, 

* Efendim? * Benim bi beyaz ayım var.. 

* Eee.? 

* Sen onu alıcaksın 

* çocuğum ben koca adamım ne yapıyım ayıyı? 

* yok yok alıcaksın.. * Almıcam ulan 

* Alıcaksın, yoksa çıkar babama söylerim 

* Peki peki sus... ne kadar ? 

* $50 

* Hadi lan .. ben $50 vermem ona 

* Peki bende çıkar babama söylerim... 

* peki peki ... al şunu .. 

aradan bi süre geçmiş..

* Amca 

* ne var? 

* ayımı geri ver.. 

* hadi lan ben ona $50 saydım.. 

* vericeksin, yoksa çıkar babama söylerim.. 

* peki lan velet al sus şunu.. 

biraz sonra 

* Amca.. 

* ne var 

* benim beyaz ayı varya... 

* eee ..? 

* sen onu geri alıcaksın $100 

* Hmmppf ! 

Bu böyle sabaha kadar devam etmiş.. çocuk adamın cebindeki tüm parayı almış. Ertesi gün gitmiş... Paralarla kendisine bir bisiklet almış.. Eve dönmüş annesi bisikleti görmüş *bunu nerden buldun? demiş O da 

*yerde para buldum onunla aldim demiş.. 

Annesi 

*Olmaz çocuğum sen günah işlemişsin, git bisikleti geri ver, parayı geri al .. sonra o parayı kiliseye bağışla.. gitmişkende parayı nasıl bulduğunu anlat ve günah çıkar demiş... 

Çocuk istemeye istemeye gitmiş, bisikleti geri vermiş, parayı almış.. sonra parayı kiliseye bağışlamış ve günah çıkarma odasına girmiş... 

Rahip kabinin diğer tarafından seslenmiş *Buyur çocuğum 

* Rahip amca benim bi beyaz ayım var 

Rahipten gelen cevap: 

*S..tirrrrr gitt laaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan..!!

 

 

 

Bundan çok var  
bir kayserili; bir çorumlu; bir ankaralı trende giderken kayserili kalkmış bir top pastirmayi trenden aşağı atmış.

ula napiyosun pastirma atilirmi? demişler.
kayserili:bizim orda bundan çok demiş.

bunun üstüne çorumlu kalkmış bir sepet leblebiyi trenden aşağı atmış.

ula sen ne yaptin leblebi atilirmi demişler.
çorumlu:bizim orda bundan çok demiş.

bizim ankaralı düşünmüş ben ne atsam diye; kalkmış çorumluyu tuttuğu gibi trenden aşağı atmış.

ula naptin adami niye attın;
ankaralı kendinden emin :bizim orda da bundan çok...

 

 
  Bugün 5664 ziyaretçi (14264 klik) kişi burdaydı!
www.fbmlkod.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol